Archives

cant get out...



got so much work to do... so many drawings n so much to color in photoshop...
maybe it's the first time in my life i am so not into my project...
i am really bored...
...ssoooo booored...

punk rock!


punk is something hardcore i know... 
but i dont like looking hardcore, i believe in mind fuck so this is better you know! so fuck off =)


boyfriend sweatshirt... xxl is the new black!





sometimes i get bored to play the sweet little girl...i really miss my old skateboard...whatever age i will, i wont mind really i love to be on wheels and heels =) these wont change!

Hélène et les Garçons


Bilmem hatırlayanınız var mı?
Ne özenirdim yahu o tiplere, özendiğim kadar da varlarmış, 
tarzlara kıyafetlere bak, ayrıca garajda müzik yapmalar filan...
Belki de beni etkileyen, 
ya da daha doğrusu tetikleyen bu dizi olmuştur.
Yıllar sonra rast gelmek güzel oldu.

peter zumthor


''I believe that architecture today needs to reflect on the tasks and possibilities which are inherently its own. Architecture is not a vehicle or a symbol for things that do not belong to its essence. In a society that celebrates the inessential, architecture can put up a resistance, counteract the waste of forms and meanings, and speak its own language. I believe that the language of architecture is not a question of a specific style. Every building is built for a specific use in a specific place and for a specific society. My buildings try to answer the questions that emerge from these simple facts as precisely and critically as they can.”
Peter Zumthor - Thinking Architecture

One of the greatest architectural mind of all times. 
The speech he gave, for the Museum Kolumba that he designed, was totally weird. i think he was trying to be a normal man in front of all those journalists and reverends. All he was talking about were feelings and feelings... Like he wants us to hug the walls =)
He seemed so excited to take the chance of a project like that.

He was talking about 'Bilbao affect' and he said something like that: 'i am doing architecture. architecture is about people, their environment, their culture'...
Listenin just few words of him is like a lecture... 

I am just confused about this 'fuck context' stuff...
really!
i really try to understand what is going on...
so bad projects are on the way, and so damn good projects seems boring to some people...
regionalism is boring?
all those deans of architecture faculties around the world are saying different things about these.
Peter Zumthor was right about 'Bilbao affect' though.(i think for not to be a magazine news, he really is not sayin much words in the video, he just mensions it) 

somethings are changing and i really cant catch the world. 
for example what about generative art?
randomised autonomous processes...

i really even cant catch up the points of post modernism, bilbao affect, regionalism, maximalism, minimalism, expressionism, aesthetics, beauty, and are they stand for the term 'suitable' ??
what about vitrivius, what about venustas?

want to know everything about everyting. coz i feel stucked.
sometimes you listen to the people around you; the ignorant people then the enlightened ones. then you think they are both right about many things. then you try to think by yourself to pick the right pieces to make your way. but bam! you're stucked, bumped into a wall of terms, even cant spell some of them.

well the truth is, it has been a fucking long time since i ve read a book about architecture. like 2 months or something, i feel guilty about it, i dont know anything i am fuckin 4th grade student and i feel like i know nothing about architecture... it is weird coz i work so hard and i love working hard, and time after time i just see that i know nothing, maybe even less than yesterday.

my project presentation day is coming... i think i am nervous for that.
and i think i ll have my period in a few hours... and i think i am nervous for that, too...

PS: 
for those who wanna watch the video here is the link. enjoyyy!

Peter Zumthor speaks about Museum Kolumba / Cologne / part 1/2

karidesli noodles



allahım bir daha yer miyim?
nerde o maraş yemekleri, trakya zeytinyağlıları...
dolapta içli köfte var, ben merak edip çin yemeği alıyorum. böyle merak duygusu olmaz olsun.
zaten hastaydım iyicene beter oldum.
çin gibi mnza koyim ben sizin! karides aroması diye bildiğin balık yemini atmış içine.
ulan sanki karides yemedik hiç!
çin! senden tiksiniyorum çin!
go fak yorself!

metraj vol.2


geçen sene okulun son haftası götümü yataktan kaldıramadığım için bu yıl bir kez daha ergin hocanın poz numaralarını bıkmadan usanmadan tekrar tekrar sayışına şahit oluyorum. ergin hocayı seviyorum ama derslerini hiç sevmiyorum, hatta 'ay o neydi öyle'...

geçen sene 85 aldığım vizem yandı. bakalım bu yıl kendi rekorumu kırabilecek miyim? okulun bokunu çıkarttım gibi bir his var bende... can sıkıntısı.

*yıldız küpelerim kulaklarımı acıtmasına rağmen yine de takıyorum. sanırım bu küpelere aşığım.

*1 saatlik dersinden feragat ettiğini sanıp benden 3 günlük ödevi 1 saatte yapmamı bekleyen insana burdan saygılarımı iletiyorum. saçların pek fena olmuş diye eklemeden geçemiyorum.

*bitirme jürilerini hiç izlemeye gidemiyorum hep bir işim çıkıyor. hayır, kendi bitirme jürime de gidemicem yine bi işim çıkacak diye korkuyorum.

*hasta olmak üzereyim. heryerim çürümüş gibi.

*mavi çantamı kaybetmiştim buldum. taa nerelerden çıktı offf. gece gece bulana kadar uyuyamadım. sanırım bendeki bu kıyafet takıntısı hastalık halini almaya başladı. bu raddeye geldiğimi hiç farketmemiştim.

havalar bokum gibi, götüm karpuz gibi temalı fotoğraf çalışmamı koyayım o zaman buraya.



napayım, güneş ışığı olmayınca adam gibi çıkmıyor fotoğraflar ben de ayçiçeği gibi güneşe yöneliyorum. gerçi buna da iyi fotoğraf demek için zilyon kişiye imza toplatmak lazım. gerçi zilyona gerek yok her 3 kişiden 2'si 'bu ne lan' diyecektir. neyse... başkasının eline versem makineyi 'beni çek' desem, benden başka heryeri çekiyor ayırıca gollum gibi çıkmamdan hiç bahsetmiyorum. o da bir yetenek. çünkü ben golluma benzemiyorum. gerçekten benzemiyorum. adam gibi fotoğraf çeken biri bulana kadar böyle arkadaş.



şu üniversite hayatımı çocuklarıma fotoğraflarla anlatayım desem, sürekli beni murat'la beraber yaşadık sanıcaklar. çünkü tüm fotoğraflarda murat var. ben zaten yokum, öyke bir hayat benimkisi. ben yokum, murat var. sanırsın muratın hayatı. sanırsın dönmüşüm ben yolun yarısında. yani sanırlar. sanrılar...

Sıfır enerji ve sonsuz yapacak iş...

outfit of the supermarket day...



this combination (like all of them, even the shoes =)) still smells like an ashtray after yesterday...
anyways love to be seen trashy but a little bit neon sometimes.
say 'yay!' to my cousin for givin me those biggo earrings =) i totally love the colors of them...
normally i cant wear too much earrings or stuff, i always lose them.
and normally, yellow, cream n khaki always make me look like i am about to die in like 5 seconds but tryin to stand still =) but you know, you cant escape from that loyal n royal colors of the richie rich world. it's human psychology... they always make you look gorgeous n artsy.... fartsy =)

have a nice saturday...

Evvelsi gün çok seksiydim...


Seksi topuk dekolteli, çakma Louis Vuitton desenli çorabım ve geçen yılın modası lacivert ojelerimle, yol yol öbek öbek kilim desenlerinin masumluğu....çizgili eşofman...

Allahım şu hayatta bir acı varsa, o da okuldan gece 2'de dönmek değil, gece 2'de döndüğün için topuklu ayakkabı giyememektir. Bence bahar budur, yaz budur. Ben topuklu ayakkabılarımı giyemeyeceksem bana ne lan yaz gelmiş, bahar gelmiş. Benim mevsimden anladığım bu, kusura bakmayın 'düz odun kadın' ım bu konuda. 

Okulda yaşamak da mutluluğun ta kendisi değildir de, nedir? Tüm gün çalışmak, çalışmasan bile o ortamın içinde, başka birşeylerle uğraşanlarla iç içe olmak. 

Evet sayın seyirciler, 1 haftadır okulda yaşıyorum, o yüzden bugün evi garipseme günüm oldu ister istemez. Şu an açım mesela ama kantin yok, bu beni sıkıyor. Tuvalet kağıdı yok, aynı okul! 
Metraj sınavını pazartesiye koyan zihniyeti ayakta alkışlıyorum. Diğer sınavlarımda ne isteniyor haberim yok. Yani teslim mi, sınav mı, nedir, hiç bilmiyorum. Bilenlerin de numaraları yok elimde. Allah Cizız diyip gitcez artık... Böyle bir öğrencilik yok...
Yarışma tarihi de daha alakasız bir zamana gelseydi canım...

Mimar olabilir miyim bilemiyorum ama mimarlıktan başka da hiçbir şeyin bana zevk veremeyeceğini de çok iyi biliyorum.

chanel loves me

bu sene aldığım 2 chanel çanta da beni bekliyorlarmış hissine kapılmamı sağlıyorlar. çok güzeller ve beni uzunca bir süre beklemişler.
2. el forevır =)

epi börddey


hayatımda ilk kez doğum günümde yanımda tamamiyle tanıdığım insanlar vardı...

istediğim gibi kutlayabildiğim ilk doğumgünüm. hatta hatırladığım nadir yıllardan biriydi bu kez =) nitekim unutuyorum çünkü hep sınav haftalarına denk geliyor.

gidebildiğim yegane konser için koca bir YAY! istiyorum, nitekim konserler konusunda ne kadar şanssız olduğumu herkes biliyor. bilmeyenler için burada anlatmayacağım çünkü içtiğim zaman bunu bilmeyen birine anlatmak daha zevkli oluyor. muhabbet konularımı götü boklu bloglarda çürütecek değilim. =)
şaka bir yana çok uzun ve dopdolu bir hikaye. yazmaya üşendim.
bu seferki de çok kolay olmadı, ne diyeyim imkansız vakit alıyormuş.

bora uzer konserine gelinceee...
o ne yetenekli adam canım! bir jamiroquai hayranı olarak söylüyorum: bırakın olm adamın yakasını, adam ne jay kay taklidi, ne justin taklidi. hatta salakça bir polemik bu. hande yener'e de madonna çakması dediler ya bi ara, aynı muhabbet. ulan madonna ne yapıyor, hande yener ne yapıyor? zerre alakası yok. 'kaynak götüm' diyorlar, atıyorlar ortaya birşey. hayret. ilginç. herkes müzik eksperi.
oldu olacak green day ramones özentisi, gwen britney e benzemeye çalışıyor diyin de iyice boku çıksın.
neyse efendim. bora uzer konseri tek kelimeyle mükemmeldi. adamdan yetenek fışkırıyor. çalıştığı ekibe, çabalarına ve performanslarına hayran olmamak zaten elde değil. ayrıca babylon'un havalandırma sistemi de (ki göt kadar bir yer olduğunu düşünürsek) gayet iyi. ama o üst kattaki koltuklar neydi ki? tasarımın konseptine akıl sır erdiremedim. peki lounge anladık o kadarını ama nedir o öyle yani?
amaan iyice saçmaladım.

gürültüye dayanamayan makinemin gazabına uğradım, neyse canım orda olsaydınız, bana ne.


 

Copyright 2010. All rights reserved.

RSS Feed. This blog is proudly powered by Blogger and uses Modern Clix, a theme by Rodrigo Galindez. Modern Clix blogger template by Introblogger.